Buzların Rüzgarı Asrın Su Demir

Karaağaç sakinlerinden İzmit’te ikamet eden -merhume- Lütfiye & Devrim Demir çiftinin Senkronize Milli Takım ve sürat pateni sporcusu kızları Asrın Su’nun kaleme aldığı yazı, Umut dergisinde yayımlandı.

Körfez Buz Sporları Kulübü Yöneticisi ve İSU’da mühendis olarak görevli Devrim Demir & -merhume- Lütfiye Demir çiftinin Asrın Su, Asya Su ve Akın adında birbirinden başarılı üç sporcu çocukları var. Demir çiftinin büyük kızları Asrın Su, 19 yaşında ve genç yaşına rağmen olimpik buz sporları dalında birçok başarıya imza atmış durumda. Kardeşleri ise ablalarının izinden gidiyor.

Şu an Sağlık Bilimleri Üniversitesi Egzersiz ve Spor Bilimleri Bölümü 2. sınıf öğrencisi olan Asrın Su, yaklaşık 15 yıldan beri buz pateni ve sürat pateni sporcusu. Genç sporcunun hayat öyküsü ve başarı serüvenini kaleme aldığı yazısı Umut dergisinin 18 Mart 2020 tarihli sayısında okurlarla buluştu.

‘Buzların Rüzgarı Asrın Su Demir’ başlığıyla yayımlanan yazıda şu satırlar yer alıyor:

“Merhaba, ben Asrın. 18 yaşındayım ve Sağlık Bilimleri Üniversitesinde yeni açılan Egzersiz ve Spor Bilimleri Bölümü 1. sınıf öğrencisiyim. Gayet başarılı öğrenci kimliğimin yanı sıra buz pateni sporcusuyum. Tam tamına 14 yıldır bu sporun içindeyim. Buzda büyüdüm, kendimi orada tanıdım, orada geliştirdim. Hatta beni şu anki düşünce tarzımla ve bakış açımla ben yapan karakterimi burada şekillendirdim. Bu maceram 5 yaşındayken ana sınıfı gezisiyle başladı. (İlk adım attığım an hâlâ gözümün önüne geliyor.) Oradaki antrenörün babama tavsiyesi üzeri kurslara gitmeye başladım, kısa bir süre sonra da lisansımı aldım. Gür branşıyla başladı bu serüvenim. 9 yıl devam etmemin ardından maddiyat vb. gibi belli nedenler doğrultusunda bırakmak zorunda kaldım ama buzdan kopamadım, sürat pateni branşına geçtim. Figürün yanında daha adil bir branştı. Bu sırada figüre benzer bir branş olan senkronize buz pateni takımı kuruldu. Eee benim zaten içimde kaldı figür, hemen girdim takıma. O da başta maddi olarak, takıma alışma süreci olarak hayli zorladı ama kendimi bu üç branş içinde en keyif aldığım, en iyi hissettiğim yerdeydim.

Diğer veliler ve tabi ki sizin sayenizde takımın bir parçası olarak Türkiye birincilikleri aldık. Daha sonrasında 2017 Senkronize Dünya Gençler Şampiyonası’na katılarak ülkemizi en güzel şekilde temsil ettik. Fakat bu ilk ve son oldu. Takımdaki bazı arkadaşlarımızın bireysel istekleri ve eğitimleri nedeniyle dağıldık. Bu olaylarla eşit zamanda da sürat pateninde aktiftim. 2018-2019 yılı milli takım kaplarına dahil edildim. 2019 EYC’ye (Avrupa Gençlik Olimpiyatları Festivali) aday gösterildim. Spor bu; her yerde belli olaylar döner, seçilmedim. Bunun sonucunda kampın bana kattıklarıyla evime döndüm. Türkiye genelinde ikincilikler ve üçüncülük elde ettim ama bir daha o kamplara çağrılmadım. Sporcu olarak hevesim bir hayli kırılsa da küçük arkadaşlarıma antrenörlük yapmaya, onlara öncülük etmeye başladım. İlk başlarda bana nasıl öğretildiyse ben de aynı şekilde hatta elimden geldiğince daha iyisini vererek onlara bir şeyler katmaya çalıştım ki; onların arkasında durabileyim, benim gibi yarım bırakmasınlar. Bir zaman sonra öğrencilerim ve velilerle kocaman bir aile olduk. Buza küsmüş beni ikna ettiler ve antrenmanlara sporcu olarak geri döndüm. Onlar için geçtiğimiz haftada da Türkiye üçüncüsü oldum. Yani demem o ki:’Asrın kimdir?’ sorusunu sorarsak ben; atamı dinlemiş, sporculuğumu akıllı, çevik ve dürüst şekilde yapmış bir birey olarak küçüklerime örnek olmak için çabalayan, sporda kişisel menfaatleri engellemeyi kafa koymuş bir Çağdaş Yaşam üyesiyim.”

Demir ailesi, başarılarında her zaman en büyük destekçileri olan anneleri Lütfiye (Kıcı) Demir’i bu yıl mayıs ayında geçirdiği beyin kanaması sebebiyle kaybetmişti.

Karaağaç Haber olarak genç kardeşimize ve ailesine bir kez daha baş sağlığı dileklerimizi iletiyor, başarılarının daim olmasını temenni ediyoruz.