DOLAR32,5768% 0.09
EURO34,9532% 0.31
STERLIN40,6086% 0.06
FRANG35,6426% 0.16
ALTIN2.425,34% 0,09
BITCOIN64.322,34-3.071

Büyük Kafkas Sürgünü 159. Yılında Anıldı

Yayınlanma Tarihi : Google News
Büyük Kafkas Sürgünü 159. Yılında Anıldı

Çarlık Rusyası’nın stratejik açıdan önemli gördüğü Kafkaslar’dan Çerkes halkını sürgüne göndermesinin üzerinden 159 yıl geçti. Kocaeli’nin Kandıra ilçesinde, Çarlık Rusya’nın Kuzey Kafkasya’yı işgali sonrası Kafkas halklarının Osmanlı topraklarına sürgün edilişinin 159. yılı dolayısıyla anma etkinliği düzenlendi. Sürgün, bu yıl da acı ve gözyaşlarıyla anıldı.

İnsanlık Tarihinin Kara Lekesi: Çerkes Sürgünü

Tarihin en eski dönemlerinden beri yaşadıkları anayurtları Kafkasya`da eşsiz bir dil ve kültür geliştiren Çerkesler yüzyıllarca süren onurlu direnişlerine rağmen Çarlık Rusyası ile büyük devletlerin kolonyalist politikaları ve stratejik hedefleri doğrultusunda soykırıma uğrayarak anavatanlarından sürgün edildi.

Çerkes Soykırım ve Sürgünü’nün 159. yılında her 21 Mayıs’ta olduğu gibi bu sene de hayatını kaybedenler çeşitli törenlerle anıldı. Sürgünün sembol yerlerinden Babalı sahilinde Nart ateşi yakılarak ‘Kafkas Sürgünü Anma ve Kültür Alanı Tanıtım’ programı düzenlendi.

Abhaz Dernekleri Federasyonu (ABHAZFED), Kocaeli Abhaz Derneği ile Karamürsel Kuzey Kafkas Kültür ve Yardımlaşma Derneği’nin düzenlediği, Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin de katkı sağladığı Büyük Kuzey Kafkasya Sürgünü’nün 159. yılı anma programı, Çerkes ve Abhazlar’ın ilk sürgün edildikleri topraklar olan Karaağaç mahallesindeki Sürgün Anıtı’nda başladı.

Yaşamını yitirenlerin defnedildiği tarihi mezarlıkta başlayan program, konuşmalar ile devam etti. Mezarlık ziyaretinin ardından sürgünde hayatını kaybedenler için Kur’an-ı Kerim okundu, dua edildi. Daha sonra meşalelerle Babalı sahiline yürüyen katılımcılar denize çelenk bıraktı, karanfil attı.

Sürgün Anıtı’nın Açılışı Yapıldı

Düzenlenen anma programına Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın, Kandıra Belediye Başkanı Adnan Turan, Abhazya Cumhuriyeti Devlet Geridönüş Bakanı Vadim Haraziya, Abhazya’nın Türkiye yetkili temsilcisi İbrahim Ayuzba, Abhaz Dernekleri Federasyonu Başkanı Murat Gümüş, Uluslararası Kafkas Derneği Başkanı Oğuz Berk, Güney Osetya Türkiye tam yetkili temsilcisi Burhan Canpolat, Kocaeli Abhaz Derneği Başkanı Hasan Konca, yurt dışından gelen konuklar, siyasi parti temsilcileri ve Türkiye’nin çeşitli yerlerinden gelen Abhazya ve Kuzey Kafkasya kökenli vatandaşlar katıldı.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin yapımını üstlendiği, Kocaeli Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ceyhun Konak ve aynı üniversitenin öğretim görevlilerinden Oğuz Polatel’in teknik destek verdiği Sürgün Anıtı’nın yapımı da tamamlandı. 8 metre uzunluğunda ve 5 ton ağırlığındaki Sürgün Anıtı’nın açılışı da gerçekleşti. Anıt Babalı sahilinde, 2 metre yükseklikteki platformda ve 200 metrekarelik bir alanda sergileniyor.

Etkinlikte konuşan Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, 159 yıl önce yaşanan acıların unutulmaması gerektiğini belirterek, “Sadece felaketleri hatırlatmak yeterli olmaz. Bir daha başımıza gelmemesi için neler yapmamız gerektiğini de düşünmemiz lazım. Bunların başımıza bir daha gelmemesi için ilk asıl olan birlik beraberliktir. Nereden geldiğimizi unutursak nereye gideceğimizi bilemeyiz. Geçmişi asla unutmayınız ki bugününüz ve yarınınız olsun.” dedi.

Her Yıl Çeşitli Anma Törenleri Düzenleniyor

İnsanlık tarihine kara bir leke olarak geçen Çerkes sürgünü, her yıl Türkiye’de yaşayan Çerkesler tarafından gözyaşlarıyla anılıyor ve deniz kenarında “Nart Ateşi” yakıp çevresinde “Mezar Taşı Nöbeti” tutulan anma törenleri düzenleniyor. Kaybedilen her bir insanın anısına denize karanfil bırakılıyor. Deniz yoluyla Samsun ve Beşiktaş`a gelerek karaya çıkanlar için anma etkinlikleri İstanbul ve Samsun`da yapılıyor. Bir başka anma yeri de binlerce kişinin gemi kazasında hayatını kaybettiği Kefken açıkları. Anma törenleri “Sürgün Andı” okunması ile sona eriyor.

Çerkes Sürgün ve Soykırımının 159. Yılı Samsun’da Da Düzenlenen Etkinlikle Anıldı

Samsun Adige Kültür Derneği tarafından, 21 Mayıs 1864 Çerkes sürgün ve soykırımınım 159. yıldönümü nedeniyle anma etkinlikleri düzenlendi. Adige Kültür Parkı’nda yapılan etkinlikte Çerkesler atalarını andı.

“Çerkes Dili ve Kültürü Yok Olma Tehdidi Altında”

Çerkes Sürgün ve Soykırımı’nın ilk günkü gibi hâlâ tazeliğini koruduğunu belirten Adige Kültür Derneği Başkanı Hatice Özer ne Çerkeslerin ne de başka bir milletin böyle bir acıyı bir daha yaşamaması temennisinde bulundu. Başta Türkiye olmak üzere çeşitli ülkelere sürülen Çerkeslerin çilelerinin hâlâ bitmediğini, Suriye’de yaşanan iç savaş nedeniyle 5. sürgüne tabi tutulduklarını ve bu nedenle başta Türkiye olmak üzere Avrupa’nın çeşitli ülkelerine göç etmek zorunda kaldıklarını anlatan Özer, “Günümüzde uzunca süren asimilasyon sürecinin ardından ayakta kalan Çerkesler, artık anavatanlarıyla irtibat kurabiliyor ve Çerkesçe’yi kullanabiliyorlar. Ancak; Birleşmiş Milletler’in raporlarına göre Çerkesler’in dili ve kültürünün yok olma tehdidi altında olduğu kanıtlanmıştır” dedi.

“Barış Elçilerisiniz”

Çerkeslerin 159 yıl önce sürgün edildiğini hatırlatan CHP Samsun Milletvekili Murat Çan, “Burada gördüğüm tablo da sürgünün ilk günkü gibi hâlâ tazeliğini koruduğunu gösteriyor. Sizleri ülkemizde barış elçileri olarak görüyorum. Sizlerin isteklerini Meclis’e taşıyacağıma söz veriyorum” diye konuştu.

Ant İçildi

Programda Adige Kültür Derneği Başkan Yardımcısı Ferhat Temir, Çerkeslerin soykırım ve sürgün konularıyla ilgili bilgilendirmede bulundu. Anma programında Adige Kültür Derneği Başkan Yardımcısı Ferhat Temir’in Çerkes sürgününün tarihi süreci ile ilgili genel bilgilendirmesinin ardından geleneksel olarak yapılan kızarmış ve şekersiz olan taziye lokmasının dağıtımı yapıldı. Anma programı, “21 Mayıs Andı”nın okunmasıyla tamamlandı.

Programa ayrıca Atakum Belediye Başkanı Cemil Deveci, Samsun ve çevre illerde yaşayan çok sayıda Çerkes vatandaşı da katıldı.

Ne Olmuştu?

Çarlık Rusyası’nın, stratejik açıdan önemli gördüğü Kafkaslar’dan Çerkes halkını sürgüne göndermesinin üzerinden 158 yıl geçti. 21 Mayıs, Kuzey Kafkasya halklarının sürüldüğü ve Çerkeslerin soykırıma uğratıldığı bir yas günü olarak her yıl anma programı düzenleniyor. Tarihin en acı hadiselerinden biri olan Çerkes sürgünü, üzerinden 159 yıl geçmesine rağmen hâlâ gözyaşlarıyla anılıyor.

Çarlık Rusya tarafından yerlerinden ve yurtlarından sürgün edilerek gemilere doldurulup Karadeniz’in azgın sularına bırakılan Abhazlar ile Çerkezler bu süreçte zorlu bir yaşam mücadelesi vermişti. 1864, 1866, 1870 yıllarında Rus topraklarından devlet zoruyla sürgün edilen yüz binlerce Abhaz, Çerkez, Adige, Oset, Çeçen ve Ibıh nüfusunun yaklaşık dörtte birinin kamp yaşamı, ilkel şartlarda yolculuğa zorlanmaları, bindirildikleri gemilerin batması, açlık, salgın hastalıkların baş göstermesi ve yeni yerleşim yerlerine alışma sürecinde hayatlarını kaybettiği tahmin ediliyor.

Çarlık Rusya’nın, Karadeniz sahiline inme politikası gereği Kuzey Kafkasya’yı ele geçirme amacıyla 1556’dan itibaren başlattığı Kafkas-Rus Çarlığı savaşı 308 yıl devam etti. Çerkesleri yok ederek Kafkas Dağları’nın iç kesimlerine ilerleyen Ruslar, teslim olan Çerkesleri ya Çarlık ordusuna katılma ya da göç etme seçeneğine zorladı.

21 Mayıs 1864’ten itibaren Çerkes toplulukları başta Osmanlı İmparatorluğu olmak üzere dünyanın çeşitli bölgelerine sürgün edildi. Resmî olmayan rakamlara göre 1,5 milyona yakın Çerkes bir ay içinde sürgüne tabi tutuldu. Yol şartları, salgın hastalıklar ve açlık gibi nedenlerden yaklaşık 500 bin Çerkes hayatını kaybettiği düşünülüyor.

Sürgüne tabi tutulanlar Anapa, Novorossiysk, Gelincik, Soçi ile Adler gibi Karadeniz limanlarından gemilere bindirildi ve birçoğu Anadolu’da Ordu, Samsun, Tokat, Amasya, Sinop, Yozgat, Düzce, Adapazarı, Kocaeli’ye iskan edildi. Gemilerle Karadeniz’e açılan Çerkezlerin on binlercesi yolda yaşamını yitirmiş, Anadolu ve Arap topraklarına ulaşabilenlerin ciddi bir kesimi de salgın hastalık ve açlıktan dolayı ölmüştür. Çerkeslerin bir kısmı ise Suriye ve Filistin başta olmak üzere Orta Doğu’ya yerleştirildi. Sürgüne maruz kalan Çerkesler zamanla yerli halka karıştı. Osmanlı İmparatorluğu’na sürülemeyen Çerkesler ise Orta Laba ve Orta Kuban nehirleri bölgesindeki Rus-Kazak köylerine yerleştirildi.

Rusya’nın çok önceden planladığı “Çerkes halkını öz vatanlarından sürgün etme operasyonu” adım adım gerçekleştirilen bir eylem olarak değerlendiriliyor. Büyük sürgün sonrası karaya ilk ayak bastıkları yer olan Kocaeli’nin Kandıra ilçesine bağlı Babalı sahilinde bulunan mağaraya sığınan halk, sıtma hastalığı sebebiyle sahil kesiminden biraz daha iç bölgede yer alan Karaağaç’a yerleşerek yaşamlarını bir süre burada idame ettirmiş, sonra da başta Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, İstanbul, Yalova, Bursa, Balıkesir, Eskişehir, Ankara, İzmir, Kayseri ve Adana gibi iller olmak üzere yurdun dört bir tarafına göç etmişlerdi.

Kandıra’nın Karaağaç mahallesi ise tarihi geçmişiyle önemli bir yere sahip. Sürgün edilen Kafkas ve Çerkezlerin, Karaağaç’ta yer alan iki mezarlıkta (Yolculu Mezarlığı ve Merkez Mezarlığı) yüzlerce kabri bulunuyor. Osmanlı-Rus Savaşı’nın bitiş tarihi olan 21 Mayıs 1864’ü sürgünün başlangıç tarihi olarak kabul eden Abhazlar, üç, dört, beş, altı ve yedinci kuşak olarak atalarını anmak üzere her yıl Karaağaç, Babalı ve Kefken’de düzenlenen törenlere katılıyor.  Osmanlı topraklarına bile ulaşamadan binlerce kişinin öldüğü bu sürgün “tarihin en acı olaylarından biri” olarak tarih sayfalarındaki yerini aldı. Türkiye’deki Çerkesler, insanlık tarihine kara leke olarak geçen sürgünü anmak için çeşitli etkinlikler düzenliyor. Deniz kenarında “nart ateşi” yakıp çevresinde “mezar taşı nöbeti” tutulan anma törenleri, “sürgün andı”nın okunması ile sona eriyor.

Atalarının çektiği çileye tanıklık etmek, ruhlarını şad etmek, çektikleri acıları senede bir gün bile olsa hissedebilmek, geçmişi ve bu tarihi trajediyi unutmadıklarını ve unutmayacaklarını göstermek amacıyla düzenlenen törenlerde her yıl daha fazla katılımcı yer alıyor.